Tiridine Bandım – Kastamonu Münire Sultan Sofrası

Yazar : Semih Gümüş | 0 Yorumlar | Tarih : Eylül 16, 2014 | Kategori : Et Mekanları, Kastamonu, Mekan Konumu, Mekanlar, Tüm Mekanlar, Türkiye, Yöresel Lezzetler

Sizlere 2011 yılının Mart ayında tanıma fırsatı bulduğum Kastamonu’nun yöresel lezzetlerinden bahsetmek isterim.

Pekmez suyuna batırılarak yapılan Kastamonu simidi,kemik suyu,kıyma,sarımsak,yoğurt ve tereyağı ile yapılan Tirit şehre gelmeden önce en çok önerilen tat olarak ön plana çıkıyordu. Fakat ben size bu yazımda Münire Sultan Sofrasından ve farlı bir lezzet olan Banduma’dan bahsedeceğim. Sizler hindi etini sever misiniz bilinmez ama benim her daim hindi etine karşı bir ön yargım vardır. Sayısızca çeşitli hindi yemekleri yemiş olsam da hindi etine alışma fırsatım olmadı taki yolum Kastamonu’ya ve Münire Sultan Sofrasına yolum düşene kadar… Tirit yemek düşüncesiyle gittiğim mekanda işletmenin önerisi ile Tirit , Banduma , Etli Ekmek ve bir içecek olan Eğşi ‘yi tatma imkanı bulacağım küçük porsiyonlar siparişi verdim. Mekanında egzotizmine kapılarak bütün porsiyonları yedim. Yemekten sonra aklımda kalan en büyük detay hindinin en lezzetli halinin kesinlik Banduma oluşuydu. Banduma ile ilgili detay paylaşmayacağım çünkü mutlaka araştırmalı ve bu muhteşem lezzeti tatmalıyız.

Mekandan Notlar

Yöresel El Sanatları Çarşısı olan Münire Sultan Medresesi’nin içerisinde konumlanmış mekan mimarisi ile dikkat çekiyor. Tarihi bir mekan oluşunun getirdiği en büyük dezavantaj ise tuvalet için işletmenin dışına çıkmak zorunda olmanızdır. Mekan dışarısında farklı bir işletme olan tuvalet bana askerlik günlerimi hatırlatacak cinstendi. Servis konusunda çok hızlı olan işletme güler yüzden yoksun oluşu servis konusundaki puanımı aşağıya çekecektir. Mekanın fiyat lezzet dengesi çok çünkü bu muhteşem lezzetler çok uygun fiyatlarla biz lezzet severlere sunuluyor.

Yöresel El Sanatları Çarşısı

Münire Sultan Medresesi, şehir merkezinde Nasrullah Camii’nin güney kısmında, kesme ve moloz taştan, 1746 yılında Reisü’l- Küttab Hacı Mustafa Efendi tarafından yaptırılmıştır. 23 odası ve revaklar restore edilerek Valilikçe el sanatları çarşısına dönüştürülmüştür. Çarşının her odasında el sanatları, ustaları tarafından ifa edilmekte ve ürünler satışa sunulmaktadır.

Mülkiyeti Nasrullah Kadı Camii Şerifi Vakfına aittir. 1506 yılında Yakup oğlu Nasrullah Kadı tarafından yaptırılmıştır.
Nasrullah caminin batı köşesinden başlayıp kıble tarafı boyunca uzanarak güney doğu köşesine kadar uzanan bina kesme taş karışık ve tuğla hatıllı duvar yapısına sahiptir. Üzeri kiremit kaplı, moloz ve 15 adet odadan oluşmaktadır.1224, 1230, 1259 ve 1279 hicri yıllarında onarım görmüştür. 1328 –31 yılları arasında vakfın mütevellilik vazifesini îfa eden Salimefendi ailesinden aynı isimli hanımın yaptığı hizmetlere binaen medrese Münîre Hanım Medresesi olarak da anılır.

Hindi Etinden Banduma Tarifi, Kastamonu Yemeği Videosunu İzlemek için Tıklayınız.